FOUR IN THE POCKET + 2 (Deniz+Ezgi) = SEVEN IN THE POCKET


2007 yılında kurulan Four In The Pocket ile 16 Aralık 2012’de Passage Pub’daki konserleri öncesinde Ezgi Filik ve ben Deniz Damla Ünsal röportaj yaptık. Ayrıcak merak edenlere sesleniyorum: Four In The Pocket’a 2 kişi eklenince nasıl Seven In The Pocket oluyor diyorsanız bu yazıyı mutlaka okuyun J

                           Four In The Pocket + Deniz Damla Ünsal + Ezgi Filik
(Soldan: Mert Önal, Toygun Sözen, Elif Çağlar, Çağrı Sertel, Deniz Damla Ünsal, Ezgi Filik, Alp Ersönmez)

Öncelikle grup hakkında biraz bilgi verelim. Neo Soul, R&B Hip Hop ve onlara ek olarak Caz’la harmanlanmış, kendilerine has müzik türleriyle geniş hayran kitlesine sahip olan ve 2007 yılında kurulan Four In The Pocket’ta vokalde Elif Çağlar, basta Alp Ersönmez, klavyede Çağrı Sertel, davulda Mert Önal ve saksafonda Toygun Sözen yer alıyor.

1980 doğumlu Elif Çağlar’ın M.U.S.I.C. adında bir albümü bulunuyor.  Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde Caz Kompozisyonu okuduktan sonra New York’a giderek, Queens College bünyesindeki 'The Aaron Copland School of Music”te caz performansı üzerine master yaptı, hatta ödülle bitirdi. Ayrıca oradayken caz efsanelerinden biri olan Shelia Jordan ile de özel olarak 2 yıl çalıştı ve New York’ta birçok caz konseri verdi. Kendi albümü M.U.S.I.C.’in çalışmaları ve konserleriyle birlikte, Four In The Pocket’ın The Curly Trio’nun ve buna benzer birçok projelerin çalışmalarını sürdürmesinin yanında eşi ile birlikte kurduğu organizasyon şirketi Nu-DC ile çalışmalarını sürdürüyor. Aynı zamanda yeni albüm çalışmaları devam ediyor. 

Bas’ta bulunan Alp Ersönmez’in de Yazısız adlı bir albümü bulunuyor. Kendisi de Elif Çağlar gibi İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Müzik Bölümünde Caz Komposizyonunda öğrenim gördü. Bundan önce de Dokuz Eylül Üniversitesinde İşletme bölümünde öğrenim gördüğünü de biliyoruz. Ayrıca Athena, Kenan Doğulu, Nil Karaibrahimgil, Tarkan, Teoman, Sertab Erener, Ceylan Ertem, Jehan Barbur, Özlem Tekin, Murat Boz ve daha birçok müzisyenle çalışmalar yaptı ve hala da Tarkan ve Nil Karaibrahimgil ile çalışmalarını sürdürmekte.

Çağrı Sertel de Elif Çağlar ve Alp Ersönmez gibi İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğrenim gördü; ancak onlardan farklı olarak Piyano Kompozisyonu’nda uzmanlaştı(tam burslu olarak). Ricky Ford, Tuna Ötenel, Donovan Mixon, Can Kozlu, Cengiz Baysal, Onu Türkmen ve Selen Gülün ile çalıştı. Çağrı Sertel Trio ve Pluma Band gibi birçok projede de yer almayı sürdürüyor. Aynı zamanda Nil Karaibrahimgil, Murat Boz ile de çalışmalarını sürdürüyor.

1975 doğumlu Mert Önal hakkında önemli bir bilgi verelim: Mert Önal Jehan Barbur’la evli. Aynı zamanda Alp Ersönmez ile birlikte Kangroove adlı grupta da yer alıyor.

Saksafon’da yer alan Toygun Sözen de grup Four In The Pocket adını aldıktan sonra gruba dahil olan bir isim.(Tabi biz bunu röportaj esnasında öğrendikJ ) Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunudur kendisi. Saksafonun yanı sıra klarnet de çalıyor. Teoman ve Kenan Doğulu ile de önceden çalışmıştır.

Konser öncesi onları çalışırken yakaladık ve ara verdikleri bir sırada hemen röportajımızı gerçekleştirdik. Çok cici, neşeli ve tatlı insanlarının oluşturduğu bu grubun vokali Elif Çağlar’la 16 Kasım 2012 akşamı Ankara Passage’daki konserleri öncesi yaptığımız hoş diyaloğumuzu sizlerle de paylaşmak istiyoruz J:

* Deniz: Merhabalar, tekrar hoş geldiniz. J
- Elif Çağlar: Hoş bulduk.J

* Deniz: Grubunuz 2007 yılında kuruldu; ancak merak ediyoruz daha önceden tanışıyor muydunuz? Müzik hayatına nasıl başladınız?
- Elif Çağlar: Evet tanışıyorduk. Ben zaten Çağrı Sertel ve Alp Ersönmez ile Bilgi Üniversitesi’nden arkadaşım, aynı bölümde okuduk. (Elif Çağlar (1998-2002), Alp Ersönmez ve Çağrı Sertel, Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde öğrenim gördü) Mert’i de zaten tanıyordum Alp ile çaldıkları için Kangroove’dan tabiî ki. Toygun ile 2008’de tanıştık.

* Ezgi: Peki grubun ismi Four In The Pocket ama 5 kişisiniz. Bunun hikayesi nedir?
- Elif Çağlar: Çünkü orijinal kadro’da Toygun (Sözen) yoktu. Toygun önce konuk olarak geliyordu gruba. Daha sonra enerjisi çok yüksek olduğu için o da doğal bir dahil olma sürecinin ardından bize katıldı. Ama ismen değiştirmedik çünkü herkes Four In The Pocket olarak biliyordu. J

* Deniz: Peki sizler de müzisyensiniz, kimleri dinlemeyi çok seviyorsunuz? En çok sevdiğiniz kim mesela?
- Elif Çağlar: Çok fazla var. O konu benim için biraz daha jazz tarafa doğru gidiyor galiba. En çok Ella Fitzgerald mesela benim için asla vazgeçilmeyecek 1 numaradır. Ama Stevie Wonder’dan tutun daha birçok ismi sayabilirim.

* Ezgi: Cover parçalarınızla çok beğeniliyorsunuz. Ben de bunlara dahilim. Peki en çok coverlamaktan zevk aldığınız grup ya da sanatçı kim?
- Elif Çağlar: Aslında burada en keyif aldığımız herkesi coverlıyoruz diyebiliriz; çünkü 3’ümüz de yani Çağrı ben ve Alp, solo kariyerimizde caz albümlere sahibiz ve hepimiz de sevdiğimiz şarkılara yer veriyoruz. Bizim yer verdiğimiz şarkılar zaten dinlemeyi çok sevdiğimiz şarkılar ve hani şarkı size özgür olmanıza müsaade ettiği sürece coverlıyoruz. Biliyorsunuzdur çok klasik anlamda pek coverlamıyoruz parçaları. Sevdiğimiz parçaları kendi müzikal anlayışımıza uyduğu şekilde coverlayabileceğimiz bütün doğru isimleri seçtik. Tabiî ki daha bir sürü isim var ancak zamanla onlar da girer.

* Ezgi: Grubun tarzını nasıl tanımlarsınız?
Elif Çağlar: Şöyle diyelim: Ağırlıklı sound Neo Soul R&B, Hip Hop; ama çalım tavrında daha çok ,biraz da caz kökenli olduğumuzdan, daha açık formlar üzerinde doğaçlamalarla ilerleyen, onların domine ettiği bir Neo Soul.Caz tavrı da olan bir şey olduğunu düşünüyorum.

* Deniz: Four In The Pocket dışındaki solo çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Elif Çağlar: Tabii. M.U.S.I.C. vardı. Onun çalışmaları ve konserleri devam ediyor. Yeni albüm çalışmaları da devam ediyor. 1-2 aya kayda giriyoruz ve en kısa zamanda onu da uzatmadan çıkarmayı düşünüyorum.
* Deniz: Peki son olarak bugünkü Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin sonucu ne olur sizce?
- Elif Çağlar: Herkes bunu soruyor bugünJ hiç bilmiyorum. J
* Ezgi: Hangi takımı tutuyorsunuz?
- Elif Çağlar: Biraz saçma olacak ama ben Barcelona taraftarıyım, koyu bir Barcelonalıyım gerçekten. 2009’dan beri neredeyse lig maçlarını dahi kaçırmadım diyebilirim, öyle bir fanatiğim. Gönlüm bu akşam eşimden dolayı Fener’den yana. Ama 2’sini de seviyorum hem Galatasartay’ı hem de Fener’i. Bence berabere bitme şansı da çok yüksek ama Galatasaray da yenebilir.J
(Tam da röportajın sonundayken Çağrı Sertel ve Alp Ersönmez geliyor)
- Alp Ersönmez: Elif bizim adımıza konuşmuyorsun değil mi? Bunu yapmadığını düşünmek istiyorum.
- Çağrı Sertel: Sinsice yaklaşalım dedik ama olmadı.
- Elif Çağlar: Yakında Alp’i Four In The Pocket’tan atmayı düşünüyoruz açıkçası ama daha belli etmedik. J (herkes gülüyor)

Son olarak Ezgi ve ben Deniz çok çok teşekkürlerimizi ekleyerek fotoğraf çekimlerimizi de tamamlıyoruz ve iyi ki bu kadar neşeli insanlarla bu röportajı yaptık diyoruz. J Bir de son olarak maçı da Galatasaray aldı. J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder