BEYAZ ŞARAP,BEYAZ YALAN



       Yalan… Çok küçük yaşlarda başlar sanırım .Yeni yürümeye yeni konuşmaya başlamış küçük bir çocuğun , annesinin ‘Tuvaletin var mı ?’ sorusuna hayır cevabıyla  yalan serüveni başlamıştır. Belki de ,  ilk yalanını bu şekilde söylemeye başlar.Daha sonra arkadaşlarının ‘Senin uzaktan kumandalı araban var mı? ‘ sorusuna  ‘evet var ‘ diyerek olmayan bir şeyi sahiplenme duygusunun verdiği hazza sahip olmak amacıyla  ; çocuk , tekrar yalan söyler. Ve bu yalanlar, çocuğun hayatını kolaylaştırır. Nede olsa yalanlar inanmak için vardırlar.
        Kişiliğin çok küçük yaşlarda , çocukken oluştuğuna inanan biri olarak ‘yalan’ denilen makinenin insan beynine o zamanlarda girmiş olduğunu düşünüyorum . Bunu alışkanlık haline getiren bir insanın beyin fonksiyonları, yalan makinesine göre çalışır. Bu makine bazen o kadar profesyonelleşir ki, kişi kendi söylediği yalana kendisi inanır hale gelir.Korkunç bir hale bürünebilir. İnsanı fark etmeden mutsuzluğa sürükleyebilir. Mutsuzluğunun sebebini bilmeyen biri ,  insanlara karşı dürüst olup olmadığını sorgulamalıdır. Doğal , özünü kaybetmeden saf duygularını yansıtan biri ;her zaman herkesten daha mutludur.Yalanla hayatını sürdüren , kendini yalanla tanıtan , yalanla ifade eden , yalanla duygularını yansıtan kişi sonunda kendi benliğini kaybeder  ve kaçınılmaz son olan büyük boşluğa düşer . Er ya da geç düşer... Çünkü kendi söylediklerine kendiside bir süreliğine  inanır ve sonra bunların gerçek olmadığını bir şekilde fark eder  ; başkaları fark ettikten önce veya sonra … Kendini tanıyamaz  ve kendini tanıtamaz hale gelir. Yalancı ; bulunduğu ortamdan kaçarak uzaklaşır.Veya uzaklaşmak zorunda kalır.
          Ama bunu alışkanlık haline getirmiştir bir kere ; bir kişilik sorunu olarak hayat boyu devam eder.En belirgin özellikleride  ‘Ben hayatta yalan söylemem’  gibi iddialı cümleler kuruyor olmalarıdır. ‘Yalandan nefret ederim  ve yalan söyleyenleri hiç sevmem’ diyen yalancı ;
aslında kendini sevmiyor ve kendinden nefret ediyordur.
          Bazen beyaz yalanlarla da söylenir. Bunlar düşünüldüğü gibi korkutucu değildir.Beyaz şarabın şeffaf renge yakın olması gibi beyaz yalanlarda tehlikeli değil ;şeffaf ,görünür yalanlardır. Ortaya çıkınca ; kişi karşısındaki kişiyi veya kendini kaybetmez …Çözülebilir ve mecbur kalınca söylenebilecek ; söylenmesi mecbur olan küçük yalanlardır.Ancak bazen bu küçük yalanlarda karışıklıklara yol açabilir.
         Küçük yalanların bile bazen hayatımızı zorlaştırdığını görerek ; en ufak meselelerde bile dürüst davranmak gerektiğini düşünüyorum .Peki hayatımızda ki kaçınılmaz yalandan kurtulmak için neler yapmalıyız ?  Nasıl karşımızdaki insanın yalan söylediğini anlayabiliriz ?
Gelin yalan  söyleyenin, yalan söylediğini anlamanın yollarını birlikte inceleyelim.
 -Dinle ve gör
      Karşınızdaki insanı en iyi siz tanırsınız. Dolayısıyla, onda olağan dışı bir durum gördüğünüzde hemen bir düşünün. Fakat eğer onu çok iyi tanımıyorsanız işler değişebilir. O zaman anlatılanları iyice dinlemeye başlayın ; çünkü yalan konuşan insanlar, dikkatin üstlerine toplanmasından hoşnut olmazlar ve bir şekilde kendilerini ele verirler. O yüzden karşınızdakileri iyi dinleyin. Göz kontağını, iyi bir dinleyici olmayı ve onları yakından izlemeyi unutmayın.
-Tutarsızlık
        Yaptıkları ile anlattığı arasında tutarsızlık var mı yok mu bakabilir ve yalan olup olmadığını anlayabilirsiniz. Yalan söyleyen kişinin hareketleri, söyledikleri, ses tonu, mimikleri birbirini tutmaz.İnkârı gösteren bazı davranışlar sergilerler.
-En ummadığı soruyu sorarak anlayabilirsiniz
        Yalan söyleyen bir insanın mutlaka iyi ve sağlam bir hikâyesi vardır.Bizim ne sorabileceğimizi bilerek yanıt verirlerler. En umulmadık bir anda, hazır olmadıkları bir konuda bir soru yönelterek, karşımızdaki kişinin yalanını ortaya çıkarabiliriz.
-Bir kez daha söyletme kuralı
        Ona defalarca aynı soruyu sorup onu test etmektir. Suçluları araştırırken, polisler bile hemen hemen bir çok kez bu yöntemi kullanırlar.
-Davranışlarını değerlendir
          Yalanın en önemli göstergelerinden biri davranışlardaki değişikliklerdir.Genel olarak heyecanlı olan biri sakinse veya sakin biri heyecanlıysa,farklı bir şeyler olduğu rahatlıkla anlaşılabilir.
- Tuzluğun arkasına saklanmak
          Yalan söyleyen insan,konuşurken aranıza muhakkak bir şeyler koymaya çalışır. Masada otururken aranıza bir tuzluk koyması bile, size karşı bir bariyer inşa ettiği anlamına gelir. Sizden uzaklaşırken yalanını anlayamayacağınızı düşünür. İşte bu da yalan konuşan birini anlamanın en iyi yollarından biridir.
-Duygulardaki samimiyetsizlik
          Çoğu insan sahte gülümseyemez. Zamanlama hatası vardır ve normal gülümsemeden çok daha uzun sürer.Veya diğer davranışlarla karışır.Bazen kızgın yüzle, gülümseme iç içe olur.Dudaklar,doğal gülümsemeden daha küçük ve daha cansız olur.
 -Çok küçük hareketleri izle
           Çok küçük hareketler, mimikler, ifadelerin ön açıklamasıdır.Genellikle konuşmanın  ikinci dakikanın 25. sn civarında gizli duygular anlatılır. Yani bir kişi çok mutlu görünüyorsa, gerçekte bazı şeyler için üzülüyor olabilir. Gerçek duygusunun anlaşılmasından duyduğu korku, bir an için yüzünde belirir.Gizlenen korku, mutsuzluk, kızgınlık, kıskançlık her neyse bir göz kırpması anı kadar kısa sürede yüze yansır. Bunu yakalamak ise büyük bir hünerdir. Yapılan araştırmalara katılan kişilerin  %99'u bu mikro mimikleri göremedi.  Mikro hareketler durumun sebebini söylemez ;sadece gizlenen bir duygu olduğunu gösterir.
- Konuyu değiştirmek
           Bu yöntem iki ayrı şekilde gerçekleşebilir. Birincisinde ,yalan söyleyen kişi konuyu değiştirmeye kalkışır. İkinci yöntemde ise siz konuyu değiştirebilirsiniz.Eğer ki siz konuyu değiştirdiğinizde karşınızdaki oldukça mutluysa bu da yalan söylediğine dair bir işaret olabilir.
-Çok fazla detaycılık, kelime oyunları ve yüksek ses
           Eğer birisine 'Nerede kaldın?' diye sorduğunuzda karşınızdaki 'Markete gittim ve yumurta süt şeker almam gerekiyordu ve bir köpeğe çarptığım için çok yavaş gitmek zorunda kaldım' gibi detaylı olarak bir şeyler anlatıyorsa yalan söylediğinden şüphelenebiliriz.Çok fazla detay , onları içinde bulundukları durumdan kurtarmak  için düşünülen, bütünlük içeren bir yalan olabilir. Bu tür durumlarda kişiler uzun cümleler kurmaya daha da meyillidir. Kısa bir ‘hayır’ cevabı yerine lafı uzattıkça uzatırlar. Hatta uzun cümleler kurarken de bunları yüksek sesle dile getirip kelimeleri yutarak telaffuz ederler.
-İpler sizin elinizde
         Yalan konuşan insanların sürekli rahatsız davranışlar içinde bulunduğunu söylemiştik ve eğer konuşurken olayı hemen kapatmak istiyorlarsa bunu da yalan konuştuğunun işareti olarak görebileceğinizi belirtmiştik. Ancak eğer daha da emin olmak istiyoranız, ona daha fazla soru sormaya başlayın. Eğer ‘Yoksa bana inamıyor musun?’ gibi bir cevap geliyorsa o zaman karşısınızdaki kişi yalan söylüyor olabilir.
-Sızlanma
        Yalancılar sürekli şikayet ederler. Söyledikleri yalanları örtbas etmek ve onların doğruluğunu kanıtlamak için ne kadar acı çektiklerini, şikayet yoluyla ve mızmızlanarak dile getiriler.
-Kaşınma eğilimi gösterirler
        Yalan konuşanların çoğu kendilerini rahatsız hissederler. Bu konuda ne kadar deneyimli olursa olsunlar ,muhakkak bir şekilde açık verirler. Konuyu hemen kapatmayı düşünürler ya da elleriyle sürekli bir şeylerle oynarlar. Genellikle, ayaklarını kaşımaya ya da onları amaçsızca oynatmaya başlarlar.
- Sol beyin, sağ göz
        Beynin sağ ve sol taraflarının farklı işlevlerinin olduğunu duymuşsunuzdur. Bir taraf yaratıcılığın kullanılmasında bizlere yardımcı olurken, diğer taraf matematiksel analizlerin yapılmasında etkilidir. Bu durumda yalan söylemek , beynin yaratıcı kısmının yani sağ tarafın işlevlerinden biridir. Yalanı ortaya çıkarmak için biriyle konuşurken muhakkak onunla göz kontağı kurmalısınız, çünkü göz hareketleriyle karşınızdakinin beyninin hangi tarafını kullandığını anlayabilirsiniz. Eğer ki sağ gözünü  sürekli kırpılıyorsa dikkatli olma zamanıdır.
        

       Bu yazdıklarımla birlikte yalanı anlamanın püf noktalarını öğrendik.Bundan sonra karşınızdaki kişi size yalan söylemeye kalkışırsa ; daha dikkatli olacağınızı düşünüyorum .Hele karşınızda ki ;bu teknikleri biliyorsa ve sizinde bildiğinizi biliyorsa, hiç yalan söyleme şansı kalmadı.
      Yalansız dolansız bir hayatınızın olmasını diliyor ;ancak bunun imkansız olduğunu biliyor olarak,yalana karşı kontrol makinenizi çalıştırmanızın sizin için faydalı olacağını düşünüyorum .Keşke yalan söyleyenin kafasında bir ampul yansa ve hemen anlaşılsa o yalancı ! Yalan dünya da yalansız yaşayamacağımıza göre ; haklı sebeplerle pembemsi , beyaz renklerde yalanlara başvuralım.Bu sayede kimsenin kalbi kırılmaz ;Can kırılmaz , Canan da üzülmez.

http://bit.ly/v6VPKD

Esra  Mirza






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder